Gecenin Üçü

  • 07 Şubat 2018
  • Gecenin Üçü için yorumlar kapalı
  • 2.141 kez görüntülendi.
Gecenin Üçü

Gecenin Üçü

Gecenin üçünde telefonum çalmaya başladı. Arayan annemdi. Çok yorgun olmama rağmen telefonu duymuştum. Şaşkınlık ve korku içinde telefonu açtım. Başlarına bir şey mi gelmişti acaba? “Anne ne oldu?” dedim heyecanla.

Annem “Oğlum iyi misin nasılsın?” diye sordu. Bu saatte sorulacak soru muydu bu… Şaşkın şekilde “Anne iyiyim de hayırdır ne oldu siz iyi misiniz asıl?” dedim.

Annem, “hepimiz iyiyiz yavrum, baban da iyi bir sıkıntı yok. Sadece seni özledim sesini duymak istedim” dedi. İyice şaşırmıştım ve öfkelenmiştim. Bütün gün çalışıyordum gece de uyumak hakkımdı ama böyle gereksiz bir sebepten annem gece gece beni arıyordu. Gerçekten buna anlam verememiştim. Sabah erkenden işe gidecektim gecenin bu vakti hal hatır sormak için telefon mu edilir diye düşündüm ve sesimden de kızdığım anlaşılıyordu. “Anne bu sebeple gece gece aranır mı sabah da konuşabilirdik” dedim.

Annem “kusura bakma oğlum rahatsız mı ettim” dedi.

“Öyle oldu maalesef” diye yanıtladım. Annem, gözlerimi yaşartacak o cümleyi söyleyiverdi “Bundan tam 32 sene evvel de sen beni tam bu saatte rahatsız etmiştin, doğum günün kutlu olsun…” dedi ve telefonu kapattı. O an donup kaldım… Ah anneciğim, hakkını nasıl öderim diye düşündüm ve gözlerimden yaşlar süzüldü. Ardından hemen annemi aradım ve özür dileyip gönlünü almaya çalıştım. Sağ olsun hemen yumuşadı, ana yüreği işte…

Bu hikayeden çıkarmamız gereken ders, anneler evlatlarına hangi saatte hangi koşulda olursa olsun vakitlerini ayırırlar. Doğum ve doğumdan sonraki fedakarlıkları söylemeye gerek bile yok. Anne hakkı ödenmez.

Annelerimize hayırlı evlat olabilmek için elimizden ne geliyorsa yapmamız lazım.. Lütfen onları üzmeyelim… Dünyada insan olarak sizi annenizden daha fazla sevebilecek kimse yoktur. Beğendiyseniz paylaşmayı unutmayın.

Yandex.Metrica