Bereket Versin

  • 03 Ekim 2017
  • Bereket Versin için yorumlar kapalı
  • 1.959 kez görüntülendi.
Bereket Versin

Bereket Versin

Annem ve rahmetli babam tüm düzenli ödemelerini bankaya verirlerdi. Bir gün Karşıyaka’dayım. Baktım hazırlanıyorlar.

“Nereye kumkumalar?” dedim.

“Telekom’un parasını yatıracağız” dediler.

“Banka telefon faturasını da ödüyor” diyecektim ki babam sert bir sesle:

“Telekom’u bankaya ödetmem ben” dedi.

Öyle bir prensipli söyledi ki ben de nedenini soramadım. Telekom da o zamanlar devlet kuruluşu, henüz satılmamış.

Aradan yıllar geçti, babayı kaybettik.

Bir gün baktım, annem yine kahvaltı sonrası hazırlanıyor.

– Nereye kumkuma?

– Telekom faturası yatırmaya.

– Anne, niye vermiyorsunuz bankaya, sırf bu fatura için yıllarca kuyruğa girdiniz.

– Oğlum Bostanlı Telekom’da iki ödeme gişesi var, biz hep aynı gişeye gideriz, orada bıyıklı, güler yüzlü bir memur çocuk var. Ne zaman gitsek bizi güler yüzle karşılar, hâlimizi hatrımızı sorar. Paranın üstünü verirken de bize, “Allah bereket versin amca, teyze” der. Yıllarca babanla, o “Allah bereket versin” sözünü duymak için ve o evladımızı görmek için kuyrukta sıra bekledik.

Anladınız mı? İşini adam gibi yapmak, evine helal lokma götürmek ne demek?

Bizde herkes işini ne kadar iyi yaptığını anlatır durur. Kendi başarılı değilse bu sefer evladı süper bir şeydir, onun başarılarını dinlersin: “Evladım diye demiyorum ama…”

Bak, işini iyi yapıyorsan hiç anlatma.

Zaten herkes işini ne kadar iyi yaptığını görür.

Kuşlar, kapılar, çocuklar, herkes işini ne denli iyi yaptığını fark eder.

Yüzlerce yıl sonra bile eserin yaşar.

Senin anlatmana gerek kalmaz zaten.

Ahmet Şerif İzgören
Süpermen Türk Olsaydı Pelerinini Annesi Bağlardı Kitabından

Yandex.Metrica