Şevval Sam: Hamileyken 9 ay boyunca dua ettim

  • 07 Nisan 2022
  • Şevval Sam: Hamileyken 9 ay boyunca dua ettim için yorumlar kapalı
  • 828 kez görüntülendi.
Şevval Sam: Hamileyken 9 ay boyunca dua ettim

Şevval Sam: Hamileyken 9 ay boyunca dua ettim

Fatih Altaylı ile Bire Bir’, renkli konuklar ve keyifli sohbetlerle Bloomberg HT’de ekran yolculuğuna devam ediyor. Altaylı’nın, dün akşamki konuklarından biri de ünlü oyuncu ve şarkıcı Şevval Sam oldu. Eski futbolcu Metin Tekin ile evliliğinden dünyaya gelen oğlu Tarık Emir Tekin hakkında da konuşan Sam, “9 ay boyunca dua ettim, ‘kime benzerse benzesin ama içi bana benzesin.’ diye. Çünkü ‘büyüdüğü zaman onunla iyi arkadaş olmak istiyorum.’ diyordum. Bana hiç bana benzemese de, ruhlarımız çok benziyor.” dedi

Bloomberg HT’de çarşamba akşamları ekrana gelen “Fatih Altaylı ile Bire Bir” bu hafta da renkli konuklarıyla izleyicileri ekran başına topladı. Altaylı, dün akşamki programında; Oyuncu ve şarkıcı Şevval Sam, oyuncu Hakan Bilgin, milli güreşçi Taha Akgül ve şef Deniz Şahin’i ağırladı.

“ÇOK KOLAY MUTLU OLUYORUM”
Gençlik sırrını anlatan Şevval Sam, “Yaşam enerjim çok yüksek. İnsanı genç yapan nedir aslında; hevesi, merakı, enerjisi… Yüksek beklentileri olan bir insan değilim, çok kolay mutlu olabiliyorum. Beni hala heyecanlandıran şeyler var yaşamımda.” dedi.

“DİLİMİ DEĞİŞTİRDİM”
Eskiden daha sert cümleler kurduğunu belirten ünlü oyuncu, “Dilimi artık daha tatlı, anlaşılır ve pozitife çevirdim. Ubuntu diye bir felsefe var. Bir kabilede bir suçluyu alıyorlar ve ona güzel özelliklerini söylüyorlar. Aslında bu aynı zamanda yüreklendirici ve iyiliğe yönlendirici bir felsefe. İyi tarafları beslemek lazım. Empati geliştirici ve hassasiyet uyandırıcı cümleler kurmakta fayda gördüm. Bu yüzden dilimi biraz değiştirdim. Hassasiyetlerim ve durduğum yer yine aynı.” ifadelerini kullandı.

“OĞLUMA HAYRANLIK DUYUYORUM”
Sam, Metin Tekin ile evliliğinden dünyaya gelen oğlu Tarık Emir Tekin hakkında da konuştu. Ünlü oyuncu, “Babasına çok benziyor. 9 ay boyunca dua ettim, ‘kime benzerse benzesin ama içi bana benzesin.’ diye. Çünkü ‘büyüdüğü zaman onunla iyi arkadaş olmak istiyordum.’ diyordum. Bana hiç bana benzemiyor ama bana ruhu çok benziyor. Çok entelektüel bir çocuk. Samimi ve gerçek ama bir yandan da aşırı cool. 23 yaşında anne oldum, onunla büyüdüm sayılır. Hayranlık duyuyorum. O da oyuncu oldu. Bu konuyla ilgili okuması, izlemesi konusunda ayrıca hayranlık duyuyorum. Metin futbolcuydu ama o sanata daha yatkın oldu.” diye sözlerini sürdürdü.

“ŞARKI SÖYLEMEK BENİM İÇİN KONUŞMAK GİBİ”
Oyunculuk ve müzik eğitimi olmadığını belirten Sam, “Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Bölümü mezunuyum. Oyunculuk ve şarkıcılık, bu iki iş de hayatı öğrenmemde rehberlik etti. Hiçbir zaman şöhret hedefim yoktu. Kendi iç yolculuğunda olan biri olduğum için bunlar hep bana rehberlik etti. Aslında hayatı yeni yeni öğrendiğimi düşünüyorum. Şarkı söylemek benim için konuşmak gibi bir şey. İnsanın kendisini ifade etmesi hali var. Şarkının içine girip onu özgürce aktarmak biraz deneyimle ve hayat tecrübemle oldu. Sahne benim yaşam alanım.” dedi.

Gelecekle ilgili temennilerini dile getiren anlatan Sam, “Müzikle ilgili yapmak istediğim birkaç proje var. Yeni bir karakter canlandırmak ve resim yapmak istiyorum.” ifadelerini kullandı.

“ALAYLIYIM”
Tiyatro yolculuğundan bahseden Hakan Bilgin, “Ben alaylıyım, oyunculuk eğitimi görmedim. Okul tiyatrosunda rol aldım. İzmir’de üniversitede işletme okudum. Üniversite döneminde de tiyatro yaptım. Ardından rahmetli Ferhan Şensoy’un Ortaoyuncular tiyatrosunda yer aldım. Rasim Öztekin, Erol Günaydın, Tuncel Kurtiz gibi ustalarla aynı masada oturma şerefine nail oldum. Sonra Osman Yağmurdereli’nin yapımcılığını üstlendiği ‘Yılan Hikayesi’ dizisinde rol aldım. Büyük oyuncu olmak ve televizyona çıkmak gibi bir hayalim yoktu ama tiyatroyu çok sevdim.” dedi.

“GÜREŞE BABAMIN SAYESİNDE BAŞLADIM”
Programın konuklarından biri de 2 kez Dünya ve 9 kez Avrupa şampiyonu olan milli güreşçi Taha Akgül’dü. Güreşe başlama hikayesini anlatan sporcu, “Babamın sayesinde başladım. Babam da güreşçi. 12 yaşında Sivas’ta başladım spora. ‘Benden güreşçi olmaz’ diye bıraktım bir dönem. Annem de sürekli derslerine çalış derdi. Çünkü babam da çok başarılı olamamış güreşte. Üniversite için İzmir’e gidince, tekrar orada başladım. Kaybettiğim özgüveni kazandım. Okulu bırakmak zorunda kaldım. 20 yaşında ilk madalyamı kazandım.” diye konuştu.

“ŞEFLİK HAYALİM YOKTU”
Yemek yapma hikayesini anlatan şef Deniz Şahin ise şunları söyledi: Çok kalabalık bir ailede yetiştim. Etrafımda geleneklerine bağlı kadınlarla büyüdüm. O dönemlerde eğlence sayılabilecek çok şey şu an mesleğim açısından çok faydalı şeyler edinmiş olduğumu gösteriyor. Çocukken oyun oynamak yerine mutfakta büyüklerimle zaman geçirirdim. Böyle de bir hayalim yoktu. Yemek pişirmeyi ve misafir ağırlamayı severdim. En severek yediğim yemek hünkar beğendi, en severek yaptığım ve olmazsa olmazım sarmadır.

Yandex.Metrica