Tuğçe Tayfur’un eski eşi Taner Şafak sessizliğini bozdu: Herkesin ipliği pazara çıkacak!

Tuğçe Tayfur’un eski eşi Taner Şafak sessizliğini bozdu: Herkesin ipliği pazara çıkacak!

Tuğçe Tayfur’un hakkında “Oğlum Efe babasının evinden hep travma ile dönüyor” iddiasında bulunduğu eski eşi Taner Şafak, sessizliğini bozdu.

Tuğçe Tayfur, geçtiğimiz ay Muhammet Aydın ile nikah masasına oturmuştu. Dün 2. Sayfa’ya konuk olan çift, özel hayatlarıyla ilgili merak edilenleri anlattılar.

Söz Tuğçe Tayfur’un Taner Şafak ile evliliğinden olan oğlu Efe’ye geldi.Tayfur, oğlunun yeni eşine baba dediğinden ve biyolojik babasının evine gittiğinde yaşadığı travmalardan bahsetti.

İddiaların hedefindeki baba Taner Şafak sessizliğini telefonla bağlandığı programda bozdu. Şafak “Travmatik hayat yaşayan ben değilim. Bende satılık evlat yok” dedi.

OĞLUM 2 AY BENİM YAZLIĞIMDAYDI’
İşte Taner Şafak’ın açıklamaları:

“8 Eylül akşamı aldım oğlumu, 10 Eylül Pazar günü bıraktım. Ondan önce ne zaman gördün Taner, bir hafta önce… Ondan önce ne zaman gördün Taner, ondan da bir hafta önce…

1 ay süresince Ayvalık’taydım. Annem-babam en büyük destekçimdir. Bu yaz 2 ay benim yazlığımda kaldı oğlum.”

“Geçtiğimiz hafta sonu Necla Hanım’a Whatsapp’tan yazmak zorunda kaldım. Necla hanım ‘Doğum günü var, Tuğçe ile bir konuşayım’ şeklinde oldu. Bu hafta sonu Necla Hanım’a yine ulaşabilirsem oğlumu talep edeceğim.”

‘ÇARPIK İLİŞKİLER YAŞAYAN BEN DEĞİLİM’
“Travmatik bir hayat yaşayan ben değilim, oğlumun annesidir. Kapının önünde kuru sıkı atılıyormuş. Çarpık ilişkiler yaşayan ben değilim.”

“Benim hanemde, Aslan gibi bir eşim var. Biz hafta sonlarını çocuklarla aktivite yaparak geçiririz. Benim evimden döndükten sonra evden çıkarılmıyorsa, ilgisiz bir ortama gidiyorsa travmaların sebebi annesidir.”

“Bu çocuğun yanında veli olarak annesi var. Bu konuda da çok yeteneklidirler. Bu arkadaş çok zengin, milyoner, trilyonermiş ya…”

“Ben bu insanları çok iyi tanıyorum. 12 senemi verdim. Bu insanlar 6 yaşında bir çocuğu çok iyi yönlendirirler. Sayın hanımefendiler dereyi görmeden paçayı sıvamayın. Bulgura giderken pirinçten olmayın. Bir çocuğun adını, soyadını değiştirmek kolay değil.”

“Türkiye’nin en iyi okullarından birinde okutuyorum ben çocuğumu. Siz eve geldiğinde çocuğa ödevlerini yaptırmıyorsanız, derslerini pekiştirmiyorsanız bir baba olarak zaten parayı çöpe atıyorsunuz.”

‘BENİM ÇOCUĞUM 50-60 YAŞINDA İNSANLARLA DİZİ İZLİYOR’
“Benim çocuğum 50-60 yaşında insanlarla dizi izliyor. Bir baba evladıyla bu kadar sınanmaz. Kandil günü bu kadar yalan konuşulur mu? ‘Çok uzun zamandır babasını görmüyor’ diyorsunuz… Benim hiç mi dilim yok?”

‘ÇOCUĞUMUN ADINI DEĞİŞTİRECEKLERMİŞ’
“Bu programı izleyen bir pedagog, savcı, doktor yok mu? Kendi yarattığı dramatik şeylerle uğraşan bir anne çocukla nasıl tam anlamıyla ilgilenebilir soruyorum size! Adını değiştireceğim, sanını değiştireceğim… Neden kardeşim? Ben trilyoner değilim ya!”

BENDE SATILIK EVLAT YOK’
“Ben çocuğumun arkasındayım. Bende satılık evlat yok. Çocuğuma ne ilgi veriyorlar, ne eğitim veriyorlar. Parka bile çıkarmıyorlar çocuğu. Ya bu çocuğun veli toplantısına en son kim gitmiş ya? Ayıptır. Yapmayın kardeşim. Günahtır.”

“Benim oğlumun adı Taner Efe. Bunlar çok rahatsızlar. Soyadını da Aydın yapacaklarmış. Kim bu Muhammet Aydın ya! Çocuklarının biri 1 yaşında daha bebek, diğeri 6 yaşında. Sen çocuklarını ne zaman gördün?”

“Muhammet Aydın 37 değil, aslında 27 yaşında 1995 doğumlu bir kardeş. Ama güzel masal anlatıyor tebrik ederim. Sizi bile bastırdı. Onun soyadını vermeye çalışıyorlar. Çok zenginmiş, trilyonermiş ya çocuğun geleceğini kurtarıyorlar.”

“Efe bana baba diyor. Şimdi bu adama da baba dedirtiyor olabilirler. 6 yaşında çocuk bu. Bu çocuğun açlığı baba değil, anne. Annesini mutlu etmek için karşı tarafa ‘baba’ diyordur. Bunlar çocuğu bozuyor, biz toparlıyoruz. Annem, babam, ben, eşim…”

“Çocukla ilgilenilmiyor. Anneanne ile vakit geçiriyor bu çocuk. 10 Eylül’de çocuğu eve bıraktım, ondan beri görmüyorum. Yeni bir şeyler yaşadı mı çocuk bilmiyorum.”

‘KİMSENİN EVİNİ BASMADIM’
“2 yıl önce Necla Hanım beni çağırdı. O zaman da gömlekçi bir bey vardı. Çocuk telefonda ağlıyor baba , baba… Telefon kapandı birden. Aradım ulaşamadım. Kapıya gittim. Bağırdım oğlum diye. Olay budur. Kimsenin evini basmadım.”

“Elinde silah taşıyan ben değilim efendi! O silahların ruhsatı var mı? Videolardan bahsediyorsunuz.”

“Bu ülkede kadınlar çok ezildi, çok cinayetler oldu, yasalar kadınları korumak zorunda ama kurunun yanında yaş da yanıyor.”

“Artık velayet davasını açacağım. Kaybedeceğimi bilsem de açacağım. Herkesin ipliği pazara çıksın. Bu çocuk bana yarın öbür gün ‘Baba bunları biliyordun da, beni niye onlarda bıraktın’ demesin.”

KAYNAK: posta.com.tr

RESİMLERİ BÜYÜTMEK İÇİN ÜZERİNE TIKLAYINIZ