Metin Akpınar’ın evlilik dışı dünyaya gelen ikizlerinin film gibi hayatı

  • 14 Ekim 2023
  • Metin Akpınar’ın evlilik dışı dünyaya gelen ikizlerinin film gibi hayatı için yorumlar kapalı
  • 182 kez görüntülendi.

Metin Akpınar’ın evlilik dışı dünyaya gelen ikizlerinin film gibi hayatı

Türkiye, Metin Akpınar’ın 35 yıl sonra ortaya çıkan ikiz kızları Duygu ve Sevgi Nebioğlu kardeşleri konuşuyor. Antalya’da dünyaya gelen, iki aylıkken bir köyde bakıcı kadına terk edilen, yetiştirme yurdunda büyüyen ve 6 yaşında evlat edinilen ikizlerden Duygu bu süreçte yaşadıklarını anlattı. Ortaya filme çekilecek bir hayat hikayesi çıktı

Suphiye Orancı ile Metin Akpınar 1987’de Antalya’da tanıştı. 1988’de Duygu ve Sevgi Nebioğlu Antalya’da devlet hastanesinde doğdu.

Suphiye Orancı ikizlerini doğduktan iki ay sonra Kemer’de bir köyde bakıcı kadına bıraktı. Duygu ve Sevgi 6 yaşına kadar Çocuk Esirgeme yurdunda çok zor şartlar altında kaldı.

Duygu, şiddet mağduru bir çocuk olarak büyüdü. O dönemde yaşadıkları nedeniyle duyma yetisini kaybetti. Öğretmen çift Emine-Özdener Nebioğlu tarafından evlat edinildikten sonra tedavi gördü, duymaya başladı. Konuşmayı ancak 7 yaşında öğrendi..

Duygu Nebioğlu annesini 2007 yılında buldu. Suphiye Orancı evlenip Almanya’ya yerleşmişti. Hiç yüz yüze buluşmadılar, internet üzerinden görüşmeler yaptılar.

Duygu’ya babasının Metin Akpınar olduğunu söyleyen ilk kişi annesi Suphiye Orancı’nın erkek kardeşi, yani biyolojik dayısı oldu. Duygu, ardından annesinin yurt müdürüne yazdığı bir mektuba ulaştı.

Bu mektupta da biyolojik babalarının Metin Akpınar olduğu belirtiliyordu. Duygu o zaman 21 yaşında İstanbul Aydın Üniversitesi Grafik Tasarım bölümünde okuyan öğrenciydi.

2012’DE İLK KEZ GÖRÜŞTÜLER
Duygu bu durumu annesine söyledi. Anne, kızının Metin Akpınar ile görüşmesini istemedi. “Eğer onunla görüşürsen benimle görüşemezsin” dedi.

Ancak Duygu, gerçek babasına ulaşmak istediğini söyleyince annesi bütün ilişkisini kesti. Duygu, üniversitedeki bir hocasının yardımıyla Metin Akpınar’ın asistanına ulaştı.

Asistanı durumu Metin Akpınar’a haber verdi. Metin Akpınar 2012’de TRT’de İnci Çayırlı ile birlikte sunduğu bir müzikeğlence programına Duygu’yu konuk olarak çağırdı. İlk kez o zaman yüz yüze geldiler ve sadece 1 dakika görüştüler.

Bu buluşmadan sonra beş yıl boyunca Metin ile 62 yıldır evli ve çocukları yok. Akpınar, Duygu ile görüşmeyi reddetti. Babasına bir türlü ulaşamayan Duygu’ya “Biz bunu açıklarsak Metin Akpınar’ın hayatı mahvolur, rezil oluruz.

Topluma mal olmuş bir sanatçıya bunu yaşatamazsın” gibi haberler gönderildi. Sonunda Duygu, Metin Akpınar’ın yıllarca sahne ortağı olan Zeki Alasya’nın kızı Zeynep Alasya’ya ulaşıp yardım istedi.

Nihayet Metin Akpınar’ın asistanı tarafından arandı. Ve geçen yıl Metin Akpınar Marmaris’te tatildeyken oraya çağrıldı. Birlikte beş gün geçirdiler.

Marmaris’te bir gün otomobilde giderlerken Duygu, saçından bir tel koparıldığını hissetti. Duygu’ya göre bu saç teli ile DNA testi yaptırdılar.

O testten sonra Metin Akpınar’ın tavırları değişti, Duygu’ya “Kızım, yavrum” diye seslenmeye başladı. Ancak aradaki mesafe bir türlü kapanmadı.

Gerçek babasından beklediği yakınlığı göremeyen Duygu Nebioğlu da sonunda avukatlara danışıp babalık davası açmaya karar verdi.

Bir yıl önce açılan dava önceki gün sonuçlandı ve tüm Türkiye, Metin Akpınar’ın Duygu ve Sevgi adında ikiz kızları olduğunu öğrendi.

YÜREK BURKAN SÖZLER
Duygu Nebioğlu, yaşadıklarıyla ilgili şunları söyledi: “14 yılda sadece bir kez bana “Kızım, canım” diye sarıldı. Ben ona Marmaris’te “Basın açıklaması yapalım” dedim ama kabul etmedi. “Ben vasiyetimi yazdım. Ben öldükten sonra ne yaparsanız yapın” dedi. İkiz kardeşimle adımızı bile kendimiz koyduk.”

METİN AKPINAR’DAN AÇIKLAMA: ÇEKTİKLERİ ACILARDAN DOLAYI ÇOK ÜZGÜNÜM
Metin Akpınar ikiz kızlarıyla ilgili ilk kez dün akşam açıklama yaptı: 36 yıl önce Antalya’da bir etkinlikte tanıştığım kişiyle sadece bir gecelik beraberliğim oldu.

Sonra bir daha ne görüştük ne de haberleştik. Onlara, eşim Göksel ile birlikte elimizden geldiğince maddi ve manevi destek olmaya çalıştık. 2023 yılına geldiğimizde aramızdaki bağı resmiyete kavuşturmayı tercih ettiler. İtirazım olmadı.

13 Ekim 2023 itibarıyla Duygu, benim nüfusuma geçti, hukuki işlem tamamlanınca kardeşi de geçecek. Varlıklarından haberdar olmadığım çocuklarımın çektiği acılardan dolayı çok üzgünüm. Ayrıca eşim Göksel Akpınar’dan ve halkımdan özür diliyorum.

NELER YAŞANMIŞTI?
Metin Akpınar’ın 1988 yılında yaşadığı ilişkiden evlilik dışı kızı olduğu mahkeme kararıyla kanıtlandı. Duygu Nebioğlu, sanatçının biyolojik babası olduğunu öğrendikten sonra mahkemeye başvurarak, DNA testi yapılmasını istedi. Gizlilik kararı doğrultusunda Akseki Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada Nebioğlu’nun, Akpınar’ın kızı olduğu saptandı.

1988 yılında Antalya’da dünyaya gelen Nebioğlu, 1994’te Akseki’de yaşayan öğretmen Özdener Nebioğlu ve Emine Nebioğlu tarafından evlat edinildi. Nebioğlu, Metin Akpınar’ın babası olduğunu 21 yaşındayken öğrendi.

Duygu Nebioğlu, mahkeme kararı sonrası “Hayranı olduğum sanatçının biyolojik babam olmasının mutluluğunu ne yazık ki yaşayamadım.

Aldığım yetersiz sevgi nedeniyle beni bağırana basmakta zorlandığı için ağır travmalar yaşadım. Şaşkınım, yıllar sonra gelen mutluluk hayatmın ilk günü gibi oldu. Adalet karşında tüm haklarımı koruma altına almış bulunuyoruz” açıklamasını yaptı.

Tüm Türkiye bu olayı konuşurken, Duygu Nebioğlu’nun bir de Sevgi adlı ikizi olduğu ortaya çıktı. Özdener Ailesi’nin evlat edindiği ikili, 21 yaşına geldiklerinde annelerinden babalarının metin Akpınar olduğunu öğrendi.

Antalya Muratpaşa Belediyesi’nde çalışan Sevgi Nebioğlu’nun da ikiz kardeşi gibi dava açtığı, üzerinde gizlilik kararı olan bu davada DNA raporlarının uyuştuğu ancak henüz kararın çıkmadığı öğrenildi.

Nebioğlu, bir diğer Instagram gönderisine ise “Var bizim de bir hikayemiz” ifadelerini kullandı.

Duygu Nebioğlu’nun, Haziran 2022’de Metin Akpınar ile bir araya gelerek, sanatçıya kitap imzalatması da dikkat çekti. Babasıyla fotoğrafını yayınlayan Nebioğlu, “İmza mı aldım mutlu oldum. Sahneye adanmış bir ömür” mesajını yazdı.

Sosyal medyada gelen destek mesajlarını yayınlayan Nebioğlu, “Umarım yıllardır hak ettiğin soyadını alıp kendi hayatını layıkıyla kurabilirsin” diyen arkadaşına “Ben Duygu Nebioğlu’yum ve soyadımı değiştirmeyeceğim” cevabını verdi.

Duygu Nebioğlu, yaşadığı süreci ve dava açma nedenini Kanal D’de yayınlanan ve sunuculuğunu Hakan Ural ile Nur Tuğba Namlı’nın yaptığı ‘Neler Oluyor Hayatta?’ programında anlattı. Duygu Nebioğlu, aynı zamanda bir ikizi olduğunu da belirtti: Bu konuda konuşmam yasak ancak babam Metin Akpınar’ın iki kızından birisiyim.

Yaşanan bu sürecin artından Metin Akpınar’ın kızı olduğu mahkeme kararıyla belgelenen Duygu Nebioğlu Kanal D ekranlarında yaşadığı süreci dün şu sözlerle anlatmıştı, “

İşte Duygu Nebioğlu’nun açıklamaları: “İnanılmaz bir linç yemeye başladım. Annem hakkında, Metin Akpınar hakkında… Sonuçta kendisi benim babamdır. Kendisini suçlayacak şekilde konuşmaları kabul etmiyorum.

Kamuoyunun vermiş olduğu tepkiyi anlıyorum. Yorumları okumayı bıraktım. Dün geceyi de uykusuz geçirdim. Önce bunu kabullenmeye çalıştım, sonra babama ulaşmaya çalıştım. Kendisine ulaşmak hiç kolay olmadı. Annem beni çocuk esirgeme kurumuna bırakmadı, bir bakıcı kadına bıraktı.

Bu kadının başına talihsiz olaylar geldi. Şu an annem hakkında da çok talihsiz şeyler konuşuluyor. Kimseyi üzmek, yıpratmak için yapmadım. Babamla da bazı konularda iletişim kuramadığım için kendi haklarımı aramak istedim.

Metin Akpınar’ın karakterine yönelik linç kampanyalarını istemiyorum. Kötü şeyler yaşandı. Çocuk esirgeme kurumunda da aynı şekilde. Unutmak istediğim görüntüler var hafızamda. Geçmişi unutmak istediğim için bu davayı açtım.

Babama dava açalı 1 yıl oldu. Avukatlarım bana manevi güç verdiler. Ben onlar sayesinde bu davayı açabildim. Babamı çok ikna etmeye çalıştım. Uzun uzun konuşmalar da yaptık. Eminim o da beni yıpratmak istemedi. Elinde olmayan nedenlerle bazı şeyler yaşandı.

Çocuk Esirgeme kurumundan çıktıktan sonra biz çok sevgi doluyduk. Adlarımızı biz kendimiz koyduk. Duygu’yu ben koydum, Sevgi’yi kardeşim koydu. Şuan basın yasağı olduğu için kardeşim hakkında konuşmak istemiyorum.

Önce TRT’de hayran-sanatçı görüşmesi yaptık. Aradan 5 yıl kadar süre geçti, biz kendisiyle akşam 07.00’de masaya oturduk, sabah 07.00’de masadan kalktık. Ben ona hikayemi anlattım. Onun yaşadıklarını öğrenmek istedim. O gün beni bağrına bastı kendisi.

Ben babamla daha çok görüşmek istedim, kırıldığım noktalar oldu. Zamanını ayıramıyorum gibi hissettim, ya da onu rahatsız ediyormuşum gibi hissettim. Onunla görüşebilmek için inanılmaz mücadele verdim.

5 yıl boyunca benimle hiç iletişim kurmadı. Biz çalışanıyla konuştuk ilk olarak. Babamdan imza aldım kitabına, hatıra olsun istedim. Bu 14 yıl boyunca senede 1 kez görüştük ama çok kısa görüştük. Arkadaşımın düğününe gitmiştim, ertesi gün babalar günüydü. Beraber çok güzel vakit geçirdik. Bana vakit ayırdı.

İletişim kuramayacağımı, vakit geçiremeyeceğimi anladım. Senelerce onu korumak için sessiz kaldım. Ailemi korumak istedim. Kırıldım, öfkelendim… Bu olay çözülsün istedim.

Babamı ikna edemedik, demek ki kendince özel sebepleri var. Babamın bir basın açıklaması yapıp beni tanıtmasını çok isterdim.

İnsanlar beni neden eleştiriyor onu da anlamış değilim. Paraymış, şuymuş buymuş… Beni büyüten aileden bana kalanlar benim hayatımı sürdürmeme yeter yani. Ben bunları para için yapmadım. Ben çok büyük bir hayvanseverim, çok büyük bir aktivistim.

Çok sevdiğim köpeğimi kaybettim, babamla olan olaylar… Benim psikolojimi bozdu. Annem ile babam bizden uzak köyde yaşıyorlar.2,5 yıl annemle babamla köyde dağda yaşadım.

Sadece hayvanlarla iletişim kurdum.Sonra kimseye zarar vermeyecek şekilde bunu avukatlarımla konuşarak yol izledim”

KAYNAK: posta.com.tr

RESİMLERİ BÜYÜTMEK İÇİN ÜZERİNE TIKLAYINIZ

Yandex.Metrica